Her yerde pek çok markanın "cildinizi dolgun, pürüzsüz ve gençleştirecek büyülü molekül kolajen" içeren krem serilerini görüyoruz.
Güzellik dünyasının bir numaralı elemanı kolajen cilt ve kas hücrelerimizde bulunarak bağ ve bağ dokularını oluşturan birleştirici bir tutkal görevi görerek dokularımızın daha dayanıklı ve esnek olmasını sağlayan bir protein türüdür. Hatta kelime olarak Yunanca tutkal anlamına gelen "kólla" kelimesinden geliyormuş. Bu da etkileri hakkında ipucu niteliğinde.
Kolajen nedir?
Güzellik dünyasının bir numaralı elemanı kolajen cilt ve kas hücrelerimizde bulunarak bağ ve bağ dokularını oluşturan birleştirici bir tutkal görevi görerek dokularımızın daha dayanıklı ve esnek olmasını sağlayan bir protein türüdür. Hatta kelime olarak Yunanca tutkal anlamına gelen "kólla" kelimesinden geliyormuş. Bu da etkileri hakkında ipucu niteliğinde.
Kolajenin faydaları neler?
Kolajen insan vücudunda doğal olarak bulunuyor ama ne yazık ki zamanla bu protein azalmaya başlıyor. Özellikle 25 yaş sonrası vücuttaki kolajen azalmaya başlıyor. Bu durumu hızlandıran etkenler arasında çevresel faktörler, güneşe maruz kalma, sigara içmek ve sağlıksız beslenme yer alıyor.
Kolajen eksikliğiyle birlikte ciltte sıkılık ve elastikiyet kaybı, kuruluk, selülit görünümünde çoğalma gibi durumlar yaşanabiliyor. Bu durumda aslında hepimizin kolajen desteğine ihtiyacı var.
Kolajen Kremleri büyük bir fiyasko, büyük bir aldatmaca.
Bu tam bir saçmalık. Kolajen moleküllerinin cildin küçük gözeneklerinden emilemeyecek kadar büyük olduğu gerçeğini nasıl da görmezden gelip içtenlikle pazarlama reklamlarını yapıyorlar değil mi? İnanın bu kremlerin cildi nemlendirmenin dışında büyük bir etkisi bulunmuyor.Kolajene daha yakından bakalım.
Kollajen tüm vücudun organlarında ve bağ dokularında bulunan bir proteindir ve esas olarak tendonları, kıkırdağı ve cildi destekleme görevi vardır. Yani kolajen gerçekten cildin sıkılık ve esnekliği için gereklidir ancak bu SADECE vücuttaki kollajen düzeyinin artmasıyla gerçekleşir.
Kolajen seviyemizi nasıl artırırız?
Vücudumuzdaki kolajen seviyesini sadece doğru, sağlıklı yiyecekleri yiyerek veya kollajen takviyeleri alarak artırabiliriz. Anlayacağınız kolajen kremleri bize hayal satıyorlar.
Daha önce de belirttiğim gibi kolajen molekülleri cildimizin gözeneklerinden emilemeyecek kadar büyüktür. Cildimiz kolajeni emebilseydi bile, kolajenin vücudumuzda doğal olarak üretilen proteinler olduğunu hatırlamamız gerekir. Dışarıdan eklenen kolajenler hemen kendi kolajen yapınıza mıknatısla çekilircesine eklenemezdi değil mi? Pahalı kollajen kreminizin iyi hissettirmesinin nedeni diğer içerikleri sayesinde cildi nemlendirmeleri yada yine çok önemli olan güneş koruma mekanizmaları vs.
Protein ağırlıklı beslenmek iyi bir alternatif gibi görünse de benim tercihim tabağıma güvenmektense kolajen besin takviyesi yönünde oldu. Antioksidan özellikleriyle kırmızı ne varsa yemeye gayret ediyorum. İlle acai berry yemeniz gerekmiyor sumağın antioksidan değerleri göz önüne alındığında acai berry meyvesinden daha faydalı olduğunu biliyor muydunuz? Sumağın faydaları hakkında olan yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Bir başka sırrım ise Omega 3 yağı, inanın tüm vücudunuz için harika bir gençlik iksiri. Sadece yüzünüzün daha genç ve diri olmasını sağlamıyor ayrıca kollarınız, bacaklarınız düzenli sporun etkileri gibi toparlıyor. Diyet için de ne kadar faydalı olduğunu bu yazımızdan okuyabilirsiniz.
Cilt bakım ürünlerine kollajen dahil etmenin sadece bir pazarlama yöntemi olduğunu artık biliyorsunuz. Bu bir süre önce zaten kanıtlanmıştı, ancak çoğumuz bunun farkında değil ve firmalar halen reklamlarına devam ediyorlar.
Cilt bakım ürünlerine kollajen dahil etmenin sadece bir pazarlama yöntemi olduğunu artık biliyorsunuz. Bu bir süre önce zaten kanıtlanmıştı, ancak çoğumuz bunun farkında değil ve firmalar halen reklamlarına devam ediyorlar.
Kolajen Kremler Yerine Cildinize Nasıl Yatırım Yaparsınız?
- C Vitamini serumu mutlaka kullanın, güneşin zararlı etkilerini azaltıyor
- Tüm kozmetikleriniz mümkünse güneş koruyucu faktörlü olsun, çünkü sadece güneş değil artık ellerimizdeki telefonlar da zararlı UV ışınları yayıyor.
- Antioksidan nelerde bulunur bunları öğrenin, mesela kırmızı ve mor meyve sebzelerde bolca mevcut, bunları tüketin.
- Kolajen takviye alın
- Omega 3 takviye alın
- Haftada bir kaç gün Hyalunaric asit serum kullanın
- Diyet yapıyorsanız diyetinizin protein açısından zengin olmasına odaklanın, kesmeniz gerekenleri biliyorsunuz un, yağ ve şeker, biraz da miktarı azaltınca kendi listenizi yaratabilirsiniz. Kilo verince yüzüm çöküyor diyenler diyetlerinde az protein aldıkları için kas kaybedenler oluyor.
- Yüz masajı kesinlikle yapmanız gerekenlerin arasında, ilgili yazımızı lütfen okuyun, çünkü yüz masajı veya yogası yaparak yüz kaslarında kan akışını hızlandırarak yüz kaslarınızın beslenmesini böylece yüzünüzün çökmemesini sağlıyorsunuz.
Kollajen ve elastin üretimini artırmak için AHA Asitleri ve Vitaminler
Cildinizin yeni hücreleri üretmesini 6 hafta kadar bekleyebilirsiniz yada AHA asitleri (Alfa Hidroksi Asitler) ile ölü hücreleri cildinizden temizler ve yeni hücre oluşumunu hızlandırabilirsiniz. Olgun ciltler için en doğru kimyasal peeling ise Glikolik asit ve Laktik asittir.
Glikolik asit, yapı bakımından en basit ve AHA'ların en küçüğüdür. En düşük moleküler ağırlığa sahiptir. Bu küçük moleküler ağırlık, cildinize kolayca nüfuz etmesi ve çok etkili olması anlamına gelir.
Cildiniz hassassa, molekül yapısı glikolik asit moleküllerinden daha büyük olduğu için laktik asitle başlamayı tercih edin. Laktik Asit kullanmayı seçerek daha yüzeysel bir temizlik gerçekleştirirsiniz hem de cilt hassasiyeti oluşmaz.
Alfa hidroksi asitler (AHA) konusunda yeniyseniz, kesinlikle Laktik Asit ile başlamalısınız.
Bu alfa-hidroksi asitlerin her ikisi de aynı işi yapar, ölü hücrelerin ciltle bağlantılarını temizleyerek ölü hücreleri ciltten kolayca temizlenmesini sağlarlar. Ölü hücreleri cildimizden temizledikçe yeni genç cilt hücrelerimiz ortaya çıkar.
AHA kullanımını sadece bir cilt temizliği olarak algılamayın. Siz ister Laktik asit isterseniz de Glikolik asit ile cilt temizliğinizi yapın aslında yüzey peelingini yaptığımızda cildin daha derin katmanlarına "hey, daha fazla kolajen ve elastin üret çünkü yeni cilt hücrelerine ihtiyacımız var!" mesajı gider. Yani AHA kullanarak yaptığımız cilt temizliğinin yanı sıra hücresel boyutta bir mesajın oluşmasını da sağlıyoruz.
A Vitaminleri, Retinaldehit
Retinol, cilt rengini ve dokusunu iyileştirmek için tasarlanmış ürünlerde popüler olan bir A Vitamini bileşikleri ve türevleri sınıfı olan bir retinoid türüdür. Retinoidler farklı şekillerde ve becerilerle gelir. Bazıları sadece doktorunuz tarafından reçete edilebilirken, diğerleri reçetesiz olarak alınabilir. Retinol, ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltan, cilt dokusunu pürüzsüzleştiren ve genel cilt tonunu iyileştirebilen reçetesiz bir retinoiddir.
Ancak Retin-A'lar veya Retinol sizi tatmin etmediyse veya yan etkilerden memnun kalmadıysa, yaşlanan cildiniz için farklı bir retinoid sizi cezbedebilir: Retinol'ün nazik akrabası Retinaldehit.
Retinaldehit, hücrelerimizi daha genç gibi davranmaları için yeniden eğitmeye yardımcı olur.
Retinaldehidin sıkılık ve elastikiyet hissini geliştirdiği ve ince çizgilerin, kırışıklıkların ve pürüzlü cildin görünümünü azalttığı gösterilmiştir. Ayrıca Retinoik Asitten daha iyi tolere edilir, bu da onu hassas veya hassas cilde sahip olanlar için çekici bir seçenek haline getirir.
C Vitamini
C vitamini, bir hücre besin kaynağıdır. Yüksek miktarda antioksidan içerir ve topikal olarak kullandığınızda cildinizi oksidatif streslerden yani yaşlanma etkilerinden korunmamıza yardımcı olur. Ancak Copper Peptides (Bakır Peptitleri) kullanıyorsanız -ki kullanmalısınız- başka bir büyük rolü de üstlenir. Evet C Vitamini cildimizi parlatır ve cildimizi UV hasarından korur ancak bunların dışında C Vitamini Bakır Peptitleri cildimizin kolajen bağlarına daha sıkı bağlar.
Umarım cilt bakımınızda bir fark yaratacak bilgiler verebilmişimdir size.
Sağlıklı ve esen kalın 💚💛💜💙
0 Comments:
Post a Comment